Etkili iletişimde 9 filtre

Kral korkunç bir rüya görür ve irkilerek uyanır. Saraydaki rüya tabircisini çağırtır ve rüyasını yorumlatır. Rüya tabircisi “Hünkarım, maalesef 4 çocuğunuzun da ölümünü göreceksiniz.” der. Kral bu korkunç rüyanın üzerine bir de sinirlenir, cezası ağır olur, rüya tabircisinin kellesini vurdurur. Cihandaki en iyi tabirciyi bulun getirin buyurur. Bulurlar ve kralın karşısına çıkarırlar. Kral rüyayı anlatır, tabirci de yorumlar “Hünkarım, büyük bir nasip, 4 evladınızdan da daha uzun yaşayacaksınız.” der. Kral keseyle altın verir, ödüllendirir.

Etkili iletişimin gücüne inanmak gerekir. Bir hikaye olsa da kelimelerin yerini değiştirdiğinizde sonuç ölüm ile yaşam arasındaki fark kadar olabiliyor. Tarihte, tek bir kelimeden -yanlış anlaşılıp- hapis yatmış, işini kaybetmiş ya da ödül, takdir toplamış pek çok örneğe rastlanabilir. Doğru anlamak, anlatmak ve anlaşılmak, düşündüğümüzün aksine daha fazla zahmet gerektirir.

Doğru iletişim daha zordur

Öncelikle temel iletişim öğelerine bakalım;

  • Gönderici: Kaynak. Duygu, düşünce veya isteğin aktarılmasında sözü söyleyen kişi.
  • Mesaj: Aktarılmak istenen duygu, düşünce ya da istek.
  • Kanal: Gönderici ile Alıcı arasında kurulacak olan iletişim yöntemidir. Yüz yüze, telefon, mektup, e-posta vb.
  • Alıcı: Göndericinin ilettiği mesajı alan, anlamlandıran ve geribildirimde bulunan kişidir.
  • Bağlam: İletişimin gerçekleştiği çevre ve ortamın uygunluğu.
  • Dönüt: Alıcının mesaja verdiği her türlü yanıt.

Öğeler ve görevleri bu kadar basit iken doğru iletişim neden daha zor oluyor diye düşünebilirsiniz. Gelin, doğru ve etkili iletişimdeki kritik 9 filtreye de göz atalım;

  1. Düşündüğümüz
  2. Söylemek istediğimiz
  3. Söylediğimizi sandığımız
  4. Söylediğimiz
  5. Karşımızdakinin duymak istediği
  6. Duyduğu
  7. Anlamak istediği
  8. Anladığını sandığı
  9. Anladığı

Düşündüğümüz ile karşımızdakinin anladığı arasında 7 farklı filtre daha mevcut. Her ne kadar kusursuz biçimde anlatırsak anlatalım, karşımızdaki kişinin duymak istediği farklı olabilir, anlamak istediği, anladığını sandığı ve anladığı da farklı olabilir. Dolayısıyla kusursuzluğu yakalamak, doğru bir iletişim kurmak oldukça zordur.

Bunun temelinde ise şu sebepler yatmaktadır;

  • Herkesin algılama kapasitesi farklıdır.
  • Herkes algıladığı ölçüde bilgi toplayabilmektedir.
  • Herkes aynı şekilde algılamamakta; birbirinden farklı biçimlerde algılayıp öğrenebilmektedir.

Sonuç olarak, iletişim tek boyutlu değildir. Niyetiniz, düşünceniz, söylemek istediğiniz ve söylediğinizi sandığınız ile söylediğiniz çok farklı olabilir. Aynı şekilde Alıcı tarafında da duymak istediği ile anladığı arasında uçurumlar olabilir. Tüm filtreleri göz önünde bulundurarak doğru bir iletişim kurabilmek için şu hususlara özen gösterin;

  • Yalın, açık ve net olun.
  • Uzun uzadıya cümleler kullanmayın, kısa konuşun.
  • Alıcının kendine has duygu ve düşünceleri, kültürü, algılama ve öğrenme biçimi olduğunu unutmayın.
  • Etkin dinleyin. (Etkin Dinleme)
  • Dönütlere önem verin.
  • Saygı gösterin.
  • Alıcı’nın ya da Gönderici’nin seviyesine inin. Anlaşılır olun.
  • Temel amacın anlaşmak olduğunu, bu sebeple iletişim kurduğunuzu unutmayın.

UYGULAMA ÖDEVİ

Son dönemlerde yaşadığınız bir tartışmayı yukarıdaki 9 filtreyi kullanarak analiz edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir